I. BÖLÜM: AVUKAT SUNUMU
TOPLANTI HAKKIMIZ:
* Biz burada hukuksal haklarımızı konuşmak için toplandık ama unutulmamalıdır ki hukuk en üstte değildir; vicdan, insanlık ve adalet gibi kavramlardan sonra gelir.
* Herkes önceden izin almadan gösteri ve miting düzenleme hakkına sahiptir, silahsız ve saldırısız olmak koşulu ile.
* Önceden izin almak isteseniz bile, örneğin parklardaki toplantılar için, bir izin prosedürü yok, kimse size izin veriyorum diyemez, ancak bilgilendirebilirsiniz. Yani izin almak istesek bile izin alabileceğimiz bir mercii ve bu konuda bir mevzuat hükmü yok. Cevap olarak bize sadece talebiniz dikkate alınmıştır diyebilirler.
* Bildirime tabi olan ve olmayan ayrımı vardır. Mesela toplantıyı (buna düğün vb de dahil) düzenlediğinizi haber vermek zorunda bile değilsiniz, sadece eğer trafiği işlek bir meydanda 3 saat süre ile kapatıyorsanız önceden bilgilendirme yapmalısınız ki polis önlemin alsın ve trafiği kapatsın. Yolda yürüme buna dahil değildir.
* Progaganda araçları da izne tabi değildir. İmza, bildiri, afiş ya da stand açmak için polisten izin almamız gerekmez. Sadece bazı belediyelerin kendi düzenlemeleri olabilir, belediyeden izin almak gerekebilir.
* Bu konudaki istisnalar ve yaşanan sorunlar 12 Eylülden kalma 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda tanımlanan aykırı durumların sebep gösterilmesi ile oluşuyor.
Madde 3 – Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç
saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Madde 22 – Genel yollar ile parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve
Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamaz ve şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez.
Genel meydanlardaki toplantılarda, halkın ve ulaşım araçlarının gelip geçmesini sağlamak üzere valilik ve kaymakamlıklarca yapılacak düzenlemelere uyulması zorunludur.
* Polis daha çok bu 22 maddeyi öne sürerek dağıtıyor. Polis bizi dağıtması bizi suçlu duruma düşürmez, polise karşı bir güç uygulamadığımız sürece bizi göz altına alsa bile biz suçlu olmayız, suç gerçekleşmez.
* Polis 15 dakika içinde 3 kez 5'er dakika aralıklarka ihtarda bulunur, bunda genellikle trafiği bahane eder. Sonra "orantılı" şiddete geçer. Polise karşı pasif direniş suç değildir.
Madde 23 – b) (Değişik: 30/7/1998 - 4378/1 md.) Ateşli silahlar veya patlayıcı maddeler veya her türlü kesici, delici aletler veya taş, sopa, demir ve lastik çubuklar,boğma teli veya zincir gibi bereleyici ve boğucu araçlar veya yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler veya her türlü sis, gaz ve benzeri maddeler ile yasadışı örgüt ve topluluklara ait amblem ve işaret taşınarak veya bu işaret ve amblemleriüzerinde bulunduran üniformayı andırır giysiler giyilerek veya kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini tamamen veya kısmen bez vesair unsurlarla örterek toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma ve kanunların suç saydığı nitelik taşıyan afiş, pankart, döviz, resim, levha, araç ve gereçler taşınarak veya bu nitelikte sloganlar
söylenerek veya ses cihazları ile yayınlanarak..
* Polis işlem yapamadığı durumlarda zapıtayı çağırıp ceza kestirebilir.
* "ilaçlı su yasal mı?" sorusu üzerine: Hayır yasal değil, biber gazı ve ilaçlı su 2. dereceden kimyasal silah sayılmaktadır ve kullanımı yasaktır. Nasıl hak talebinde bulunulacak? Nereye şikayet edeceğiz? soruları soruldu..
YAKALANDIĞIMIZDA HAKLARIMIZ:
* "Gösteri sonrası baskınlar yapılıyor, yasal dayanak ne?" sorusu üzerine: Gösteri ve yürüyüş yasasına göre size 6 aya kadar ceza istemiyle yakalama yapabilir, bunun için de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırsınız. O yüzden işin içine terör karıştırmaya sizi terör suçuyla almaya çalışırlar, böylece 10 yıla kadar tutuklama istemiyle sizi içede tutabilir. Gezi sürecinde de yaşanan bu, böylece ders vermek için sopa gösteriyorlar. POlis o yüzden hep yasa dışı örgüt varmış, talimat verilmiş gibi sorguyu o yöne iter.
* Polise yakalandığınızda, sizi kaçma riskini bahane ederek plastik kelepçe ile arkadan kelepçeler, sadece tehlikeli ve kaçma riskinde uygulanan bu kelepçe cezalandırma amaçlıdır.
* Yakalandığınız anda gözaltı süreniz başlar, emniyete alındığınız saat yazılırsa itiraz edin. Sizin işlemlerinizi taamlayıp 24 saat içinde bırakmak zorundalar.
* (1) kimlikler alınır. (2) sağlık kontrolünden geçirilmeniz gerekir. (3) Doktorla polisisz ve kelepçesiz görüşme hakkınız var, darp vb. her şeyi tutanağa geçirtmeye çalışın. (3) Kullandığınız ilaç vb. varsa belirtin. (4) Eğer tedaviye ihtiyacınız varsa, tedaviniz bitene kadar sizi alamazlar. (5) bir yakınınıza haber vermek zorundalar, bu hakkınız ancak siz imza ile feragat ederseniz uygulanmaz. (6) para hariç herşeyinizi alabilirler. Üzerinizden çıkanlara dikkat edin, tam yazılmışsa imzalayın. Yanlışlık varsa, taş vb. gibi eklenmişse altına şerh koyarak belirtebilirsiniz, bunlar hariç şeklinde, eğer yapamıyorsanız imzalamayın.
* "Telefonumuza bakabilir mi?" sorusu üzerine: Hayır polisin böyle bir hakkı yoktur, sadece arkasını açar ve seri numarasını kayda geçer, açıp karıştıramaz. Eğer polis telefonunuza el koyduk diyorsa ya imza karşılığı verirsiniz, ya da vermiyorum dersiniz savcılıktan izin çıkartırlar, ama bunları da 24 saatlik gözaltı sürecinde yapmalılar.
* (7)Avukat talep edebilirsiniz, yoksa 18'den küçük değilseniz onlar vermezler, utanak formunda o kısmı işaretleyin. (8) Toplu alımlarda 24 satlik süre 72 saate kadar çıkabilir. Aslında kanunlarda "en kısa zamanda işlemi yapılıp bırakılır" der ama cadırmak için uzun süre bekletilme yolu izlenir. Cumartesi pazar bu süreye dahildir. (9) Serbest bırakılırken yine doktora gidersiniz. (10) Eğer eşyanıza el koyulacaksa savcılık izni olmalıdır. Rızanız yoksa el koyamaz.Ama gezi sürecinde bir sürü teefna el kondu, geri verilmedi.
* Soru üzerine: Berat ve gaz maskesini gezi sürecinde suç delili olarak kabul ettiler, eğer yanında bunlar varsa polise karşı suç işleme hazırlığında olduğunu iddia ettiler.
* Soru üzerine: Hükümet istifa gibi sloganlar suç teşkil etmez. Suç olması için kişiye dair hakaret içermesi gerekir, ..... Tayyip gibi.
* Soru üzerine: Olmayan örgütleri de sanki siz ona üye imişsiniz gibi gösterebiliyorlar, bu yargılama sürecinde hiç olmayan örgütleri sanki varmış gibi farklı partileren insanlar oraya üye gibi gösterdiler, hatta hala içerdeler..
* "Mahalle meclisleri örgüt müdür?" sorusu üzerine: Örgüt kurmak suç değil, yasada "suç" diye tanımlanan amaçlarınızın olması lazım, bunları da sistematik olarak yapıyor olmanız gerekir.
* Soru üzerine: Twitter ve Facebook paylaşımlarımız suç sayılmıyor, bu kurumlar istenen bilgileri devlete vermiyorlar. Atılan bir twit'i ben atmadım deme hakkımız var, onlar da bunu kanıtlamak zorundalar.
EV ARAMALARINDA HAKLARIMIZ:
* Ev araması için evinie geldiklerinde sadece mahkeme kararının olması yetmez. Neden, Ne süphesi ile ve Neye ulaşılması hedefleniyor bu 3 maddenin yazılı olması gerekir.
* Bunlar yoksa aramayı red edebilirsiniz, kapıyı kapatabilirsiniz, onlar da zorla girerler. Bu durum daha sonra onlar açısından bizim lehimize sorun yaratabilir.
* Sadece belirtilen konuları arayabilirler. Başka suç eşyası bulurlarsa, onun için ayrıca işlem yapmaları gerekir.
* Siz evde olmasanız da eviniz aranabilir.
* Eviniz aranıyorken mümkünse avukatınızı, komşunuzu vb. çağırabilirsiniz.
* Bilgisayarınızı aldıklarında, image kopyasını talep ettiğinizde size de vermek zorundalar. Özellikle sonradan dosya eklenmediğinde değişen bir kod var, onu tutanağa birlikte yazmalısınız.
II. BÖLÜM:
GENEL EYLEMLİLİĞİMİZ VE ÖRGÜTLENMEMİZ HAKKINDA KONUŞULDU:
Konuşulanlar:
1- Turgut Özal Mahallesi'ndeki ilköğretim okulunun İmam hatip yapılmasına kaşı onlara destek vereceğimiz ve eylemlilik sürecine katılacağımız konuşuldu.
2- Bu sorunun sadece Tugut Özal mahallesine ve İmam Hatiplere özgü olmadığı, Eğitimdeki diğer sorunlarla da birleştirilerek geniş, yurt çapında diğer illere de dayanak oluşturulacak bir eylemlilik sürecinin örgütlenmesi önerildi.
3- Turgut Özal mahallesine her türlü desteği vermemiz gerektiği, meşaleyi oradan yakacağımız konuşuldu.
4- Yapılacak ortak bir forumla deneyim alış verişi yapılması önerildi.
5- Batıkent'te hiçbir İmam Hatip okuluna izin vermememiz gerektiği önerildi.
6- 4+4+4 ve düz lise meselesi ile ilgili sendikalarla ve platformla görüşülmesi ve meclislerdeki öğrenci velilerinin buluşması önerildi.
7- Öğrenci Velileri derneğinin canlandırılması ve çalışmalara katılması önerildi.
8- Göz altında olanlar ve kayıpları unutmamız, onlara ve ailelerine yanlarında olduğumuzu hatırlatacak eylemlilikler yapmamız önerildi.
9- Dayanışma toplantısına Cumartesi etkinliği olarak tüm mahallelerin katılacağı "Eğitim Forumu" önerilmesi oylandı, karar verildi.
10- Yürüyüş için "Diren Berkin" afişleri hazırlanması önerildi, karar verildi.
11- Pankart için Eğitim içerikli bir slogana karar verilecek, saat 20:30'da parkta toplanılıp yazılması, ve toplu halde meydan'a gidilmesi önerildi, karar verildi.
Akşam yürüyüşte görüşmek üzere.